Turcomoney Ekim Köşemden / Sağlıklı Toplum İçin Stratejik Adımlar
Sağlıklı Toplum için Stratejik Adımlar
Dünyanın birçok ülkesindeki gibi Çin’de de; giderek artan fiziksel hareketsizlik, kötü beslenme ve obezitedeki artış toplumun yaşam kalitesini düşürüyor. Çin nüfusunun 1.3 milyara ulaşması ve bu nüfusun giderek yaşlanması sağlık politikalarının, devlet politikası haline dönüşmesine yol açtı. Son yıllarda halkın sağlık hizmetine erişebilirliğini arttırmak için yeni yatırımlarla birlikte, Ocak 2012 yılında alınan kararla yabancı yatırımcının, sağlık sektörüne girişinde yerel ortak şartının kaldırılması gibi kolaylaştırıcı pek çok reform hayata geçti. Bu sayede bugünkü ortalama yaşam yılı ve mevcut bebek ölümleri, 2005 yılıyla karşılaştırıldığında yüzde 50 oranında azaldı. Çin’deki nüfusun çoğunluğu sağlık güvencesine sahip ancak sağlık politikalarıyla ilgili hedeflere ulaşmak için uzun bir yol kat etmek gerekiyor.
Sağlık alanında yeni reformlara imza atan Çin’de, diğer ülkelere göre sağlık harcamalarının düşük olması dikkat çekiyor. Bu düşüşün nedenleri irdelendiğinde; en önemli etkenlerinin başında hizmette koruyucu hekimliğe, evde ve ayakta tedaviye öncelik verilmesi, özellikle akupunktur ile otlardan yapılan halk ilaçlarının geniş ölçüde kullanılması göze çarpıyor. Ayrıca ilaç sanayiinin kâr amacıyla çalıştırılmaması da diğer önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.
Tüm bu gelişmeler Çin hükümetinin; kronik hastalıkların önlenmesi, daha iyi yaşam tarzının teşvik edilmesi ve beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi için ‘’Sağlıklı Çin 2020’’ programını başlatmasıyla sonuçlanmıştı.
‘’SAĞLIKLI ÇİN 2020’’ PROGRAMI
Çin hükümetinin 2008 yılında yayınladığı “Sağlıklı Çin 2020” programının araştırma raporunda; beslenme, tarım, gıda ve sosyal pazarlamada iyileştirilmiş politikalar aracılığıyla 2020 yılında tüm Çin’de, evrensel sağlık hizmetine ulaşım ve tedavi imkanlarının hizmete geçişi ilan ediliyordu.
Program, öncelikle kronik hastalıkların önlenmesi, sağlıklı ve kaliteli yaşamı teşvik etmek için beslenme alışkanlıklarının önemi üzerinde duruyordu. Yani hedef tüm halkı sağlıklı ve kaliteli bir yaşama teşvik etmekti.
Yeni dünya düzeninde sosyal medyanın önemini fark eden Çin, halkını bilinçlendirme projelerinde sosyal medyaya ciddi ağırlık veriyor. Teknolojik yeniliklere yatırımlar yapıyor ve halk sağlığı bilincini arttırıcı faaliyetlere ilk sırada yer veriyor. Farklı şehirlerde uygulanan teknolojik çalışmalara örnek olarak Philips tarafından Şanghay’da geliştirilen, Kişisel Sağlık Yönetimi Sistemi’ni verebiliriz.
Kronik hastalık yönetimi için geliştirilen ve hastaların, hastane dışında yaşamsal belirtilerini izlemek ve sağlıklı yaşam bilgilendirmelerinin sürekliliğini sağlamayı içeren program, tıbbi profesyonellere hastalarını takip etme ve her an hastalarına erişme imkanı sağlıyor.
Kanadalı uzmanlar; Çin’deki sağlık reformlarının başarısını halkın disiplinli-çalışkan olmasına, verilen işi başarmak için azami özeni gösteren bir kültüre sahip olmasına bağlıyor. Çinliler, karşılık beklemeden toplumları için hizmet etmeyi çağlar boyu gelenek haline getirmişlerdir. Bu kültür, sağlık alanında da alınan kararların kısa sürede başarıyla uygulanmasına yardımcı oluyor. Bu sebeple az gelişmiş ülkelerde uygulanacak sağlık reformlarının, aynı hızda başarıya ulaşması için bu değerleri de göz önünde tutmak gerekiyor.
Türkiye’nin başarılı bir model olarak uygulamaya koyduğu sağlık reform sisteminin alt yapısı oturmuş ama her gün birçok alanda iyileştirme çalışmalarına devam etmek gerekiyor. Bu süreçte hedef, sağlıklı Türk toplumunu oluşturmak olmalı. Hastalanmamamız ve sağlıklı bir toplum olabilmemiz için halkımızın bilinçlenmesini sağlamamız ve geleneksel tedavi seçeneklerini uygulamaya almamız son derece önemli.
İhtiyaç halinde ulaşılabilir ve en iyi hizmeti sunan tedavi merkezlerine ihtiyacımız olmasının yanında asıl ihtiyaç sağlıklı yaşamayı bilen bir toplum bilinci oluşturmamızdır. T.C. Sağlık Bakanlığı’nın, nargile ile alakalı televizyonlarda yayınladığı kamu spotu, tam da bu amaca hizmet ediyor.
Zihin, ruh ve beden sağlığı tam olan toplumun, dünyanın en gelişmiş ülkesine sahip olduğu gerçeğini unutmayalım.
Sağlık dolu günler diliyorum…