Turcomoney Dergisi Nisan 2014 Köşemden / Kadın ve Erkek Olmak !
Türkiye Cumhuriyeti, belki de tarihinin en zorlu, en köklü değişimlerinin ve farkındalıklarının yaşandığı dönemden geçiyor. Mart ayı içerisinde birbirinden farklı birçok olay ve habere tanık olduk.
Hepsinin temelinde ”Kadın ve Erkek” yani İnsan vardı…
Dünya, 8 Mart’ta Emekçi Kadınlar gününü kutlarken, Türkiye olarak biz, emekçi kadınlarımızın haklarını, şiddete uğrayan kadınlarımızı ve çocuk yaşta evlendirilen kızlarımızı konuştuk. İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde yapılan “Türkiye’de Cinsiyet Ayrımcılığı Vardır / Yoktur” başlıklı münazaraya jüri üyesi olarak katıldım. Cevabı belli olan bu münazara’ da; 3 kız, 3 erkek öğrenci, cesurca görüşlerini savundu ve büyüklerine örnek olacak saygı ve sevgiyi ortaya koydu…
Üniversitede bunlara şahitlik ederken diğer yandan hayata getirdiği, bin bir emek ve sevgi ile büyüttüğü oğlu tarafından, boşanma davası için geldiği Çağlayan Adliyesi’nde öldürülen bir kadının, bir annenin dramı yansıdı televizyonlara.
Öte yandan 269 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra aramızdan ayrılan Berkin Elvan’ın annesinin acısını konuştu Türkiye… Acılı annenin yanında olmak yerine, feryadının içindeki kelimelere takılacak zavallılar çıktı karşımıza.
Tuncay Özkan’ın röportajında:”Hayatımda iki kadın olmasaydı, hapishaneden çıkamaz, ölürdüm. Kızımın bu süreçteki güçlü duruşu, annesinin eseridir” şeklindeki ifadeleri tam bir özgüvenin yansımasıydı. Bu bakış açısında kadın’ın anlamını özümsemiş, sevgi dolu, güçlü bir erkeğin izleri vardı.
gg_9.jpg
Oscar töreninde, “12 Yıllık Esaret’’ filminin en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünün sahibi Lupita Nyongo’nun ödül törenindeki konuşması hala kulaklarımızda: “Bir başkasının acı dolu hayatı sayesinde, yaşamımda bu kadar büyük sevinci yaşıyor olmam, benim için anlık bir kaçış olamaz”. ”Dünyanın her yerindeki çocuklara sesleniyorum, sizin de hayalleriniz geçerli” diyen güzel yürekli siyahi kadın vardı.
Tüm bunlar yaşanırken her gün duyduğu haberlerle karamsarlığa kapılmayıp, daha aydınlık ve sevgi dolu bir hayat için ümitle hareket eden binlerce kadın, erkek ve çocuk İstanbul’da düzenlenen “Zihin Ruh Beden Festivali’nde” buluştu. İçindeki gücü ve potansiyeli keşfetmek ve etrafına yansıtmak isteyenlere seslenen Zihin Ruh Beden Festivali’nde; tıp dünyasının değerli profesörleri, alternatif tıp uzmanları, psikologlar, kişisel gelişim, Kuantum, Astroloji vb. uzmanlardan oluşan 50 bilim insanı hayati öneme sahip bilgileri katılımcılarla paylaştı. Festivalde, 70 farklı eğitim programına imza atıldı.
Bu arada seçim telaşına giren partiler, projelerden çok liderlerin yaşam şekillerini ve hayat standartlarını anlatıp durdu. Gündemde ekmek almaya giderken hayatını kaybeden çocuk, ayakkabı kutularındaki paralar, tapeler varken Türk insanının hayalleri, geleceği hakkında konuşmaya sıra gelemedi.
Bu satırları okuduğunuzda seçimlerin sonucu belli olmuş ve Türkiye yeni yolunda yürüyüşe başlamış olacak. Bilin ki; Türk toplumunun çoğunluğunun istediği, hayallerine ve geleceğine ulaşabilmesi için en hayırlı olan sonucu yaşayacağız.
Sonuç sizi memnun etmedi mi? Öyleyse gerçekte ne istediğimizi netleştirmemişiz, her bir Türk vatandaşı olarak ülkemiz için gereken emek ve çabayı göstermemişiz demektir. Başka bir anlamda sonuç, sebeplere bağlıdır ve suçlanacak hiç kimse yoktur! Sadece aynaya dönün ve kendi gözlerinizin içine bakarak şu soruyu sorun: Nefes alıp verdiğim her gün, ülkemiz ve dünyamız için hayırlı olacak ne yaptım? Cevap için kalbinize kulak verin ve dinleyin! Aldığınız yanıt karşısında yakınmak yerine, hayalleriniz için harekete geçin!
Kadın veya erkek olmak değil, temelde insan olmanın sırrına erebilmek ve deneyimleyebilmek için bu güzel dünyada yaşadığımızı unutmamalıyız.
Sevgiyle kalın…
Haber linki: http://www.turcomoney.com/yazar/kadin-ve-erkek-olmak.html